I’m not a priest. I’ve never even been a particularly good man. I have, in fact, been a profoundly selfish man. But that doesn’t matter, you see. Something in the universe loves me. Something in the universe loves the entity that is me. I will choose to call this something “God,” a singular spark that dwells in the soul of every living being. If you look inside yourself, you will find this spark, too. You will. But you have to look. Deep. Love your faults. Embrace them. If God embraces them, then how can they be faults? Love yourself. You have to love yourself. If we don’t love ourselves, how can we love others? And when we know what we are, then we can find the truth out about others. See what they are, the truth about them. And you know what the truth is. The truth about them, about you, about me, do you? The truth is, we are all perfect, just as we are. God only loves that which is perfect, and he loves you. And he loves you because you are perfect. You are perfect just as you are.
Spor ve Enerji
Bilenler bilir 130 kilodan 90 kiloya düştüm, 2 senedir spor yapıyorum düzenli olarak. Koşu, bisiklet, fitness ara ara da basketbol. Bir ayda 15 kilo vermişliğim vardır. Bu gazla 2 hafta önce 92 kiloya çıkınca ne oluyor arkadaş dedim ve 4 günde 5 kilo verdim. Normal sporumu biraz arttırmış üstüne de akşamları pek yemek yemez olmuştum. İlk hafta sıkıntı yoktu ama geçen hafta çat diye tansiyon düştü. (9-8 fln) Bu yazıyı yazmamın sebebi sevgili direktörümün beni bu deliliği yaparken uyarmış olması benim gazla dinlememiş olmam ve ders çıkarıp sizleri de uyarmak istemem.
130 iken kasıp 15 vermek ok. Sonuçta fazlalık var abanıyorsun gidiyor ama 92’den 87’e düşmek ve bunu 4 günde yapmak sağlıklı değil, hele hele yemeği de kısmak çok riskliymiş. Kendimi toplamak için tekrardan 90’a çıktım sporu azalttım ve yemeği normale çektim. Şimdi sporumu yaparken yemeğimi de düzgün yiyorum ve sabırlı bir şekilde yavaş yavaş vermeyi planlıyorum.
Sabırsızlık kötü bir şey ay sonunda paraşütle atlayacaktım limit var hızlıca veriyim hemen uçayım derdine düştüm sağlığımdan oluyordum aman dikkat edin 🙂 yaşam koçu bile olurum diye konuşuyorum ama bizim de öğreneceğimiz şeyler var 😛 kabul etmek gıcık bir durum ama öyle!
Hayat
Hayat Nedir?
Hayat 101’e hoş geldiniz. Bugün sizlere nefes alamayan bir şekilde sesleni…
Hayatın bir sınav olduğunu düşünebiliriz ama bence bir arayış demek daha şekil olur. Kendimizi tanımladığımız bir arayış, ne zaman, kim için siz düşünün ama hayatımızı yaşayarak kendimizi tanımladığımızı düşünüyorum. Yaptıklarımızla, hatalarımız, yanlışlarımız ve bir o kadar da doğrularımızla. Son günümüze kadar yaşayıp bir kitabı dolduracağız, adı ismimiz olacak başlığı da
“Ben Kimim?” Destansı bir eser de olabilir hayatımız sıkıcı bir fransız edebi eseri de 😛 Kim olduğunuz konusunda bir fikriniz var mı? Kitabın kaç sayfası kaldı sizce? 🙂
Sevgiler
Ceyhun
Yolculuk
Nereye gittiğini bilmeden yolculuğa çıkmak istiyorum mümkünse çok uzaklara insanlardan, bu dünyadan. Gittiğim yere anılarımı götürmek istemiyorum yeni bir başlangıç olsun, yalan dolan olmasın her şey gerçek olsun. Mümkünse bir de kötü bir şey olmasın, sonuçta o kadar yol gidiyor kötü şeylerle karşılaşmak içinse bir anlamı olmaz. Dostlar olabilir gittiğim yerde ama emin değilim o konuda her şeyi geride bırakıyoruz sonuçta, bıraktıklarımızdan bir kaçı orada bizi bulmasın? Bulmazlar değil mi? Yorulduk be. Çok hem de. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok yorulmak.
Bir seri olsun bu da başlangıcı olsun. Bir yolculuğa çıkayım en iyisi.
Trend
Vicdanınızı, gönlünüzü, sevdiklerinizi trendler belirliyor,
Yapacaklarınıza başkaları karar veriyor, sizi onlar tanımlıyorsa,
Hayatinizi ve belki de insanlığınızı sorgulamanın vakti gelmiştir.
Android ve Fiddler
Mobil uygulama ve sitelerin http, https trafiklerini kontrol etmek için fiddler kullanabiliyoruz. Ayarları ve nasıl yapılacağı kendi sitesinde yazıyor ama ben bir de buraya ekliyim dedim, paylaşmış olalım.
http://docs.telerik.com/fiddler/configure-fiddler/tasks/configureforandroid
1- Fiddler’ı ayarlayın.
Tools>Fiddler Options>Connections kısmında Allow remote computers to connect seçili olsun
Seçili değilde seçiyorsanız restart atmanız lazım
2- Telefon ayarları
wifi’ye tıklayın, ağın üstüne basılı tutun ve şebeki düzenle diyin
gelişmiş seçenekleri göstere tıklayın
proxy ayarlarını manuel olarak seçin
bilgisayar adı kısmına lokal ipnizi yazın(telefonla – pc aynı ağda olmalı)
port’u fiddler’a bakıp yazın 8888 ya da 8080 olabilir
kaydet’e basın
http trafiği fiddler’a düşmeye başlayacak
https trafiğinizi takip ve decrypt için:
3- telefonda http://ipv4.fiddler:8888/ yazın
sertifika indireceğiniz bir sayfa gösterecek
indirin ve telefona kurun
fiddler’da decrypt https seçeneğinin seçili olduğuna dikkat edin
tools>fiddler options>https
capture https connects > decrypt https traffic
İş sonrası:
Sertifikayı kaldırın
Wifi ayarından proxy’i kaldırın
Fiddler’ı kapatın 🙂
Apache 2.4 Config Sorunu
Dün şirkette LAMP eğitimi veriyordum daha önce başıma gelmeyen bir iş eğitim sırasında geldi.
Normalde apache’de virtualhost üzerinden ayar yaparken siteadi.com şeklinde bir config dosyası oluşturur sonrada a2ensite siteadi.com şeklinde enable ederdim. Sanırım bu iş 2.4 versiyonu ile değişmiş ya da bir bug var bilemiyorum ama eğitim sırasında beni çıldırtan bu sorunun çözümü config dosyasının sonuna .conf eklemekmiş. İlk kez sanırım Ubuntu 14.04’te denedim LAMP kurmayı normalde Debian üstünden yürüyordum.
Kısaca siteadi.com.conf olacak o dosya 🙂
Kaç Karakter?
Kurduğum cümleleri insanların anlaması için minimum kaç karakteri ağzımdan çıkarmam gerekiyor? Genelde kısa bir cümle ile uzun şeyler anlatmaya çalışıyorum ama insanlar bir şekilde bunu anlamayı başaramıyor 🙂 Evet sorun bende değil onlarda 😛
Mesela bu çirkin diyorum. Yeterli olmuyor. Kullanışsız, arayüzü kötü şeklinde eklemem gerekiyor. Başta belki bu kelimelerle uzun uzun cümle de kurabilirim ama benim için çirkin kelimesi daha eğlenceli. Bir web sitesine bakıp çirkin demek hoş değil mi?
Çirkin ama bu! :O
Tamam kabul ediyorum benim kelimelerle sorunum var, beynim başka şekilde çalışıyor sürekli beni yakından tanıyan insanların anlayabileceği şekilde konuşuyorum ama anlamaya çalışmayanların da hiç suçu yok mu? Kurduğumuz cümlelerin daha geniş anlamları olamaz mı? O kadar basit miyiz? Arkasını boş mu her cümlenin?
Belki de öyledir. Yılların bize öğretemediği bir şeydir cümlelerimizin içinin ne kadar boş olduğu. Bir şeyler yazmaya çalışan bir insan olarak ben de yazdıkalarımı hiç bir zaman beğenmedim. İyi bir dinleyiciydim ama hiçbir zaman iyi hitap ettiğimi söylemedim ama cümlelerimin anlaşılmaması benim yeni fark ettiğim bir şey.
Garip belki de ilk kez sosyalleşiyorum. Farklı insanlarla tanışıyorum. Belki de ilk kez beni anlamayacak, tanımayacak birilerine bir şeyler anlatmaya çalışıyorum.
Güzel tecrübe 🙂
Evet, blogcular döndüm geri! İyi ki dönmüşüm, burası çok daha sıcak bir yer. Belki 10 kişi takip ediyor sizi ama şu yazdıkalarımızı okuyanlar var ya. Öpüyorum işte sizi.
yagmur bolum 2
Yagmuru severim kotu duygulari alip goturur. Yıkar ve arindirir. Gozyaslarinizla bir olur akittiginiz her bir damlayla tekrardan dunyanin bir parcasi olursunuz. Kirlettiginiz doga teninizi dover ruzgar hesap sorar hele sanslilardan biriyseniz simseklerin ofkesine taniklik edebilirsiniz.
severim çünkü bana yeni fikirler getirir. Onu seyrederken kendi icimde bir yolculuğa cikarim, uzunlugu belirsiz. Nereye gittiğimi sadece yagmur ve ben biliriz, ne zaman donecigimi ise kimse.