Terminator: Sarah Connor Chronicles’ı izlerken aklıma lise yıllarım geldi. O zamanlar ingilizce hocamız popüler konularda tartışıp bizlerle kaynaşmaya çalışırdı yine böyle bir konuda “Zamanda Yolculuk” konusunda tartışırken şöyle bir soru sordu “Sizce mümkün mü? Değilse neden?” O sırada yanımda oturan Ali isimli arkadaşın da gazıyla bunun mümkün olmadığını çünkü Allah’ın böyle bir şeye izin vermeyeceğini söyledim. Görüşüm eğer böyle bir şeyin mümkün olması halinde evrenin tüm dengesinin allak bullak olacağı ve insanlığın böyle bir güce erişemeyeceği yönündeydi.
Yıllar geçti arada İstanbul Üniversite Fizik Bölümü’nde bir kaç fizik dersi de aldım. Hocalarım çeşitli yetenekleriyle beni bilimden de soğuttular ama yinede işte böyle filmleri(burada dizi) gördükçe ara sırada olsa bilime merak sarıp bazı teoriler üzerinde düşünmüyor değilim. Lise yıllarında temelini attığım bu paradoksun şuan hala arkasındayım ama burada işi tanrıdan çıkarıp insanın limitleriyle açıklayacağım. Zira bize direkt bir müdehale olmadan da zaten yaşadığımız evrendeki fizik kuralları gereği sınırlı durumdayız.
Zaman kavramının aslında insanla birlikte ortaya çıktığını söylemek yanlış olmaz ama biz biraz daha genişletip zaman kavramının madde ile ortaya çıktığını söylemeliyiz. Big Bang teorisi artık uçuk bir teori olmaktan çıkmış durumda. Evrenin tek bir noktadan büyük bir patlama ile oluştuğunu biliyoruz; galaksiler birbirlerinden uzaklaşıyor ve biz gittikçe o başlama noktasıyla bağımızı koparıyoruz. -Düşündümde bu yazıyı yazmayı uzun zamandır istiyordum şimdi nasip oldu, umarım birilerinin zihinleri açmaya faydalı olur(yada hata mesajı verdirmeye)- O patlamadan önce ne olduğunu merak ediyorsanız bunu bilimle ve özellikle fizikle açıklamaya çalışmamak zorundasınız. Fiziğin konusu o patlamadan sonrasını içerir, fizik bizim doğamızı incelediğinden dolayı bu doğa oluşmadan önce olanlar konusunda açıklama getirmeye pek yanaşmaz.
İşte zamanda madde ile birlikte(hatta maddenin yapı taşlarıyla birlikte diyelim daha doğru olsun)bu patlamadan sonra ortaya çıktı. Zamanı açıklarken kullandığımız tüm ifadeler, formülizasyonlar bu patlamanın sonrasını incelemekte ve dediğim o insan sınırları o patlama ile başlamakta. Aslında zamanın olmadığını söyleyeceğim yada hepimizin kafasında ki o mutlak zaman kavramının olmadığını. İnsan mantığının patlama öncesini anlayamaması ve zamanı o patlama önceside varmış gibi düşünmesi belkide tarihteki en büyük yanılsamadır. Bizler zaten sınırlandığımız bu evrende zamanda yolculuk yapıyoruz şuan, hala, şimdi bile… Bu yolculuk geleceğe doğru bir akış şeklinde olmakta. Ama burada dikkat etmemiz gereken aslında akış var mı yok mu değil bunun sadece bizim beynimizle oluşturduğumuz bir kavram üzerinden ifade edildiğidir. Zamanı ölçmek için yaptığımız aletler, fizik kanunları, dünyanın dönmesi, güneşin dönmesi, evrenin dönmesi neresinden bakacak olursanız olun hepsi temelde insanın kabullenimlerinden ortaya çıkmakta. Bir maddenin en küçük yapısı için zaman diye birşey yoktur. Bir kara delik için zaman yoktur. Zaman sadece insan için vardır ve oda görelidir. Onu ifade ederken hızlardan yararlanırız yada bir yoldan, yolu ifade ederken aslında sabit olmayan bir noktayı referans kabul ederiz bu nokta sadece bizim için bir referans noktasıdır. Başka biri için başka bir nokta referans kabul edilebilir ve bunun üzerinden başka bir zaman tanımı yapılırsa kimin neyin zamanına göre yolculuk yapıldığı soru işareti haline gelir.
Daha güzel bir noktaya bakalım. Zaman big bang’den sonra ortaya çıkmış bir kavramsa. Bir makine ile big bang öncesine gitmeye çalışırsanız ne olur? Onu geçelim bu evrenin bir gün yok olacağını biliyoruz evren tamamiyle yok olduğundan sonrasına makine ile gitmeye çalışırsanız ne olacak? Dizide de böyle bir saçmalık söz konusu, gelecekten gelen robotlar ve isyancılarla SkyNet’in insanlığa açtığı savaş durdurulmaya çalışıyor ama atlanılan bir nokta var. Eğer başarılı olsalardı zaten gelecekte bir savaş çıkmayacak kimse gelecekten geçmişe gelmeyecekti. Daha saçma olan kısmı aslında daha yapılmamış olan bir makinenin zamanda yolculuk yapıp kendisini yaptırmasıdır. Mantıken böyle bir şeyin olmaması gerekir. Şöyle bir örnek vereyim bir makine olsa ve siz geçmişe girip babanızı daha annenizle tanışmadan önce öldürseniz ne olur? Babanız annenizle tanışmadığına göre sizde dünyaya gelmemişsinizdir, siz dünyaya gelmediğinize göre geçmişe gidip babanızı öldürmüş olamazsınız, babanızı öldürmemişseniz o halde siz varsınız ama aynı zamanda yoksunuzda?
Sonuç ne oldu? Bu kadar uzun yazmaya gerek olmadığı ortaya çıktı 🙂 Zamanda yolculuk denilen kurgu bizi paradokslara götürür ve bu onun varolamayacağının kanıtıdır zira evrenin yapısını bozacak bu tarz şeyler mümkün değildir. Mümkün olsalardı biz burda olmazdık. Yoksa… biz burada değilmiyiz? asdkasdkaskda