Sylar’ın Ölümü

Alternatif Heroes finalidir, kısa kestim kusura bakmayın. Kendi hikayemden bir kahramanı sokacağım finale ama ismini vermiyorum sadece efendi diyeceğim.

Efendi uzun süredir yalnızdı. Artık yolculuk için hevesi kalmamıştı. Bu değersiz dünyada değersiz insanlarla yaşamak zorundaydı. Onun ardından yokluğa dönüşmeyi düşünmüştü ama aklı bu adımı atmasına mani oldu. Duygularına yenilmeyecek ve bir gün tekrardan yolculuğa çıkacaktı. Görmesi gereken çok şey vardı, koca evrende gidilecek sonsuz zaman ve mekan onu bekliyordu. Önce yapması gereken bir şey vardı. Hep yaptığı gibi kötülüğe dur demeli dokunduğu diyara düzeni getirmeliydi. O feci olaydan sonra kaos içindeki dünyaya baktı. İnsanlar kimin tarafından izlenildiklerinin farkına varmadan pislik içinde yaşıyordu. Değersiz insanlar…

Ondan neyi aldıklarını bilmeden yaşıyorlardı. Işığı gitmişti ve o tekrardan yalnızdı. Tıpkı eski günlerdeki gibi. Belki yeni bir ışık kaynağı bulabilirdi, bunu bilemezdi. Geleceği görmek tehlikeliydi. O asla geleceğe bakmazdı. Çünkü orada göreceği sadece bir alternatif sondu. O sona etki yapmaya çalışırsa tüm evren yıkıma uğrayabilirdi. Zaten böyle bir şeyi hiç denememişti. Zaman ve mekan üzerine uğraşmak büyük enerji gerektiriyordu. Bir bağ oluşturmak bile onu yok olma noktasına getirebilirken tüm zamanı değiştirmeye çalışmak… çılgınlıktı.

Dünya adı verilmiş bu gezegende kahramanların olduğunu duymuştu. Onlardan bir kaçıyla karşılaşmıştı ama onu fark etmemişlerdi. Kendi hisleri için iyeler ve kötüler sürekli savaşıyor dünyaya ve insanlarına zarar veriyorlardı. Onlar düzeni tekrardan kurması için bir araç olabilirlerdi…

İçlerinde birisi vardı. Sylar… Kötülüğünü yaşadıklarına bağlayıp sorumluluktan kaçan küçük bir çocuk. Yaptığı seçimlerin sorumluluğunu almasının zamanı gelmişti. Efendi onun yanına gitti önce sadece sesi duyuldu.

-Artık değişmenin vakti geldi.
Ses Syların kafasında yankılanıyordu, çığlık atarak etrafına saldırdı. Attığı şimşeklerden birisi efendiye geldi ve onu doğruca geçti. Sylar yeni bir rakip kazanmıştı. Yeni özellikler kazanmanın arzusuyla gülümseyerek sordu.
-Sende kimsin?
-Senin efendinim.
Bunca yıldan sonra hala birileri onu kullanmaya çalışıyordu. Aptallar hep aptaldı!
-Kimse benim efendim değil! Sen hiç değilsin!
Efendinin üzerinde psişik güçlerini kullanmaya çalıştı. Başarısız olunca gücüyle onu ittirmeye bedenini kırıp geçirmeye… tekrardan başarısız olunca kızgınlıkla yeni bir şimşek fırlattı. Bu sefer tüm gücüyle saldırmıştı.

Efendi şimşeği parmağıyla emdi.
-Tüm yapabileceğin bu mu? Bana bunla mı saldırıyorsun?
Sylara okkalı bir şimşek yolladı. Bedeni çarpmanın etkisiyle sarsıldı, vücudundan dışarı çıkamayan akım sylar’ın bacak arasını patlatarak yere aktı. Bu çok acıtmış olmalıydı…(oww)
Efendinin sesi beyninde tekrardan yankılandı:
-Kendinden büyük güçlerle savaşmamalısın. Ya efendiliğimi kabul et ya da öl! Dünyada bundan böyle senin gibi kötülere yer yok!
Sylar’ın vücudu yavaş yavaş iyileşiyordu. “Öl” sözü onu güldürdü.
-Ben ölümsüzüm!
-Yaşayan her şey ölümlüdür. O halde sende ölümlüsün!
-Beni öldürmeyi denedin ve başarısız oldun.
-Huh? O sadece ufak bir dersti. Söyle bakalım neden ölümsüz olduğunu düşünüyorsun?
Efendi Sylar’ın üzerine doğru yürümeye başladı. Elini tutarak onu kaldırdı.
-Ya canlısındır ya ölü. Bana ölü gibi gözükmüyorsun ama belki onlardan biri olmak istersin.
Sana bir şey söyleyeyim çocuğum; yaşayan her şey bir gün mutlaka ölür. Sende ölümlüsün ve bunu sana kanıtlayacağım.
Efendinin gözlerinden bir ışık çıkmaya başladı. Vücudu da aynı renkte parıldıyordu. Syların tuttuğu eli bırakmamıştı. Işık onun vücuduna geçmeye başladı.
-Hücrelerinin yenilenmesi seni aldatmasın. Onlar ölebilir ya da atomlarına ayrılabilir, atomlar parçacıklara bölünebilir ve o parçacıklarda bölünebilir.
Işık vücudunda ilerlemeye başladı, geçtiği kısımları tamamen yok ediyordu ve Sylar bu yaraları iyileştiremiyordu. Acısı o kadar derindi ki bayıldı ama efendi onu ayık tuttu.
-İşte bu hissettiğinin adı ölümdür. Senin masumlara yaşattığın bu. Onları çürüyen cesetler olarak bıraktın ama ben seni bırakmayacağım!
-Lütfen affetttt
-Kess artizz 🙂
Ve böyle göçtü babasız Sylar

GMS-Django

Geçen sefer kodları yükledikten sonra OHLOH 33 bin satır kod olduğunu söylemişti bende ne var bu kadar kod diye teleş edip sistemi incelemeye almış ve kodları bu süre zarfında kapamıştım. Şimdi incelemenin ve bir kaç ufak düzeltmenin sonunda gms-django’yu resmen özgür yazılım olarak yayınladım.

GMS-Django benim kişisel içerik takip sistemimdir. Sistemin benim için bir çeşit oyun alanı olduğunu söyleyebilirim. Çeşitli özellikleri ve uygulamaları sistem içersinde deneyerek ticari ürünlerde kullanılmak üzere test yapmaktayım. Kodun kendi yazdığım kısmı New BSD ile lisanslı. Diğer kısımlarda farklı türde lisanslar kullanılmış olabilir o kısımlar kendi lisanslarıyla dağıtılmıştır. Şimdilik sisteme dışarıdan dahil ettiğim üç uygulama var:

-django-profile
-django-photologue
-pinax-analytics

Profil uygulamasını düzenledim ve avatar özelliğini kaldırdım. Bana göre kod olabildiğince sade olmalı ve kullanmayacağım bir özellik sisteme dahil edilmemeli. Bu şekilde hem gereksiz açıklardan korunmuş olurum hemde daha iyi performans sağlarım. pnews uygulamasını yazan benim. Bu uygulama sayesinde oluşturduğunuz objelere kategori, etiket ve yorum ekleyebilirsiniz. Etiket ve kategorilere göre sonuçları farklı olarak listelemek mümkün. Ayrıca pnews uygulamasına sayfalama özelliği eklendi. Böylelikle anasayfanızda istediğiniz sayıda objeyi yayınlayabilirsiniz. Bu kısım daha da geliştirilecek. Şuan üzerinde çalıştığım bir projenin son halini yüklemedim. Özellikle CSS ve HTML kısmını ekibimizden bir arkadaşıma havale ettiğim için o kısımı açmayı uygun görmedim.

Öneri ve eleştiriler için ya da destek vermek için şu adreslerden benimle iletişime geçebilirsiniz:

-ceyhunalyesil[at]gmail.com

Umarım GMS-Django kendi uygulamalarınızla birlikte yeteneklerinizi geliştirmenizde sizlere yardımcı olur. Bana olduğunu söyleyebilirim.

Everybody – VV Brown

Mükemmel bir şarkı 🙂

Don’t you think it’s funny how we’re different but yet we’re all the same
Running from our similarities as if we’re on a speeding train
Maybe you are thinking you’re an alien coming from outer space
But don’t you get it twisted ‘cos we’re all a part of human race

Everybody needs love in their life
How it hits us all the same
Everybody needs boy (boys)
And needs girl (girl), how we need it everyday
Everybody needs you and needs me
We’re not differently the same
Everybody say yes, if you do
Everybody shout out if it’s true
Everybody needs that

Why are we always fussing over silly little things, why do we care?
Ah ah, ah
Can’t we see the beauty in the difference and appreciate it there?
Ah ah, ah
So afraid of meeting different people trying things we never knew
Ah ah, ah
But maybe if we took a look and listened good we’d all know what to do
Ah ah, ah

Everybody needs love in their life
How it hits us all the same
Everybody needs boy (boys)
And needs girl (girl) how we need it everyday
Everybody needs you and needs me
We’re not differently the same
Everybody say yes, if you do
Everybody shout out if it’s true

Everybody needs love in their life
How it hits us all the same
Everybody needs boy (boys)
And needs girl (girl), how we need it everyday
Everybody needs you and needs me
We’re not differently the same
Everybody say yes, if you do
Everybody shout out if it’s true
Everybody needs that

Everybody needs that
Everybody needs that
Everybody needs that

Everybody needs love in their life
How it hits us all the same
Everybody needs boy (boys)
And needs girl (girl), how we need it everyday
Everybody needs you and needs me
We’re not differently the same
Everybody say yes, if you do
Everybody shout out if it’s true

Everybody needs love in their life
How it hits us all the same
Everybody needs boy (boys)
And needs girl (girl), how we need it everyday
Everybody needs you and needs me
We’re not differently the same
Everybody say yes, if you do
Everybody shout out if it’s true
Everybody needs that

Sanal Kimlik – 3

Yazının devamı geliyor. Bu sefer biraz yasal ve ideolojik kısmından bahsetmekte fayda var.
Sanal Kimliğin devlet tarafından verilmemesi fikri fişlenme korkularına karşı alınmış bir önlemdi. Ben bu işi yapacam özgür bir topluluk kurulması taraftarıyım. Devlet elbette bu topluluğun bağımsızlığını ya da daha doğrusu özgürlüğünü yasalarla güvence altına almadıkça böyle bir girişimde bulunulamaz. Burada güvence dediğim mahkemeden izinsiz takip yapılmayacağı garantisidir. Mutlaka istihbarat servisleri bu konuda çalışmalar yapacaktır. Ama resmi olarak topluluktan mahkeme kararı dışında id bilgileri alınamamalı. Kullanıcı veya id bir suçla ilişkilendirilmediği sürece ikincil bilgilerine ulaşılamamalıdır.

Şimdi şunu sorabilirsiniz peki güzel ama kimliği veren topluluk bu bilgilere ulaşıyor ya onlar bu bilgileri yayınlarlarsa? Ben bu tehlikeden nasıl korunabileceği konusunda hala düşünüyorum. Tekrardan bir şifrelenme tekniği uygulanabilir ya da insan faktörü sunuculardan tamamen uzaklaştırılabilir. Her şey otomatik olursa ve sunuculara erişim kapatılırsa böyle bir sorunla karşılaşmayabiliriz. Mesela yetkili bir iki kişi olur onlar dışında kimliklere kimse erişemez. Bu kişilerde özenle seçilir güvenlikleri sağlanır. Böylece sunucuya ulaşılması zorlaştırılabilir. Devlet kimlik numaralarını korurken nasıl çalışıyor ona da bakmak gerekir. Sonuçta biz de herkesin kimlik bilgisine şuan ulaşamıyoruz. Dünyada bu tarz güvenlik işlemleri nasıl yapılıyor araştırılmalıdır. Zaten benim burada getirdiğim öneri hadi hemen bunu yapalım değil. Önce gerekli fikri alt yapı sağlansın. Yasal düzenleme gerekiyorsa bu yasal düzenlemelerin sağlanması için siyasilere istekte bulunulsun. Bu işin takipçisi olacak bir topluluk kurulsun. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada kullanılabilecek standart bir güvenlik protokolü geliştirilsin. Bir sürü ayağı var bu işin.

Önce tartışmamız gerekir. Zaten bu yüzden yazıyorum bu yazıları. Bir fikrim var ve tartışalım, geliştirelim istiyorum. Topluluk hangi şartlarda çalışacak, finansmanı nasıl sağlanacak, güvenlik ne olacak… Böyle bir sürü soru gelebilir aklımıza. Hepsini bir günde çözmeye gerek yok. Ama tartışmaktan korkmayalım. Burada bir fikri tartışıyoruz ve fikrin olgunlaşması için önerilere açığız. Sakıncıları ne olabilir bu sakıncaları giderecek çözümler ne olabilir tartışalım.

Bir de bu fikir tüm sitelerde uygulansın demedim. İsteyen bu protokolü kullanabilir. Gerekli şartları ve kaliteyi sağlıyorsa bir sertifika verilir ya da bir belge artık bunun ismi ne olur hukukçular düşünsün. İsteyen oraya üye olabilsin, isteyen olmasın. Şimdi şu var mesela. Birisi mail adresinizi hackledi bir daha geri almanız çok zor. Ya da sizin adınızla farklı sitelerde saçmalıyor bunun önüne geçemezsiniz. Çünkü kimliğinizi doğrulamanın imkanı yok. Sadece mail ile kayıt oluyor. Bunun güvenli bir işlem olduğunu düşünmüyorum. Benim dediğim yöntemde kimliğiniz korunacak. Numaranız nerde kullanılıyor haberdar olacaksınız. Ve sizden izinsiz birisi kullanırsa onu engelleyebileceksiniz.

Sanal Kimlik – 2

İlk yazı için buraya tıklayabilirsiniz.

Bir önceki yazıya açıklık getirmek için devamını yazıyorum. Fikrin ortaya çıkışının temel sebebi kimlikleri sadece e-mail aracılığıyla kontrol edebilmemizdi. E-mail olmazsa telefon numarası ya da başka bir şey. Oysa belli standartları yakalamak için herkese benzersiz birer numara verilmeli.

T.C. Kimlik numarası bu işi görüyor ama güvelik sebeplerinden her sitede bu numaranın kullanılıp, saklanması pek sağlıklı olmaz. İşte bu noktada Sanal Kimlik projesi devreye giriyor. Bir topluluk(Vakıf/Dernek) devletin kimlik veritabanına erişme hakkı alır. Kullanıcı önce normal üye olur gibi buraya üye olur. Karşılığında kendisine şifrelenmiş bir id numarası verilir. Burada kullanıcının bu numarayı çok iyi saklaması gerektiğinin bilincinde olması gerekiyor. Kullanıcı sanal kimliğini aldıktan sonra normal şekilde sitelere yine üye olabilir. Ama sertifikalanmış sitelere yani sanal kimlik ile üyelik alan sitelere üye olmak için bu numaraya ihtiyacı olacaktır. Burada numara kullanıcının hesabıyla ilişkilendirilir. Diğer ayrıntılar istenmez, mail sorulmaz kullanıcıya. Numarası alınır ve doğrulu Sanal Kimlik sunucusu üzerinde kontrol edilir. Bakın tekrar ediyorum sunucudan kişi bilgileri alınmıyor. Sadece numara kontrol ediliyor. Güvenlik açısından numarayı kullanmaya başlayan site sunucuya bir kayıt girer. Bu çok basit bir 1 veya 0 verisidir. 1 se kullanıyorum der. Sertifikalı tüm siteler bu şekilde listelenir kullanıcı herhangi birini kullanmaya başlamadan önce değer 0’dır.

Site kimliği onayladıktan sonra normal şekilde kullanıcı üye olur işlemlerine devam eder. Hesabıyla ilişkili bir numarası vardır. Devlet başka bir kullanıcının ya da site yönetiminin isteği olmadıkça hangi kullanıcı hangi sitede ne yazıyor öğrenemez. Sanal Kimlik kuruluşu tamamen bağımsız olmalıdır. Burada devlette kendi işlemlerinde numara doğrulaması yapabilir tıpkı diğer siteler gibi bu kimliği kullanabilir ama zaten esas kimlik bilgilerine sahip olduğu için böyle bir şey yapmasına gerek yoktur. Kullanıcı yanlış bir işlem yaptığında site yönetimi kullanıcı adıyla birlikte id numarasını engeller. Böylelikle bu kullanıcı bir daha kendi kimliğiyle bu siteye üye olamaz. Herhangi bir suç işlendiğinde resmi makamlar id bilgilerini topluluktan isteyebilir. Toplulukta bu bilgileri verir ama sadece resmi istek olduğunda.

Burada bu kimlik sunucusunun güvenliği önemli. Bunu mutlaka profesyonel yazılımcılar yapmalı ve şifrecilerin desteği sağlanmalı. Tam güvenlik sağlandıktan sonra iş ulusal sitelerden çıkıp uluslar arası sitelerde bu kimliği kullanmaya gelir. Devam edelim;

Dünya çapındaki sitelere üye olurken yine kullanıcı normal şekilde üye olur ama bu sefer id numarasının yanında ulusal kodda kullanılır. Bu işlemleri yürütmesi ve diğer ülkelerde sanal kimliğin yaygınlaşması için ayrı bir topluluk kurulur. Bu topluluk diğer ülkelerin sanal kimlik uygulamasına geçmek için gerekli alt yapıya(hukuki ve teknik) sahip olup olmadığını kontrol eder. Eğer sahipse ulusal bir kod ilan eder ve o ülke vatandaşlarıda bu sitelere üye olabilir. Elbette kendi ülkelerinde de sanal kimlik numarası veren bir topluluğa ve bu topluluğun bağımsız olarak çalışmasına olanak veren yasalara ihtiyaçları vardır.

Son olarak tekrardan belirtmek istiyorum. Sanal Kimlik bir fişleme aracı değil tamamen kimlik doğrulamada kullanılan bir güvenlik protokolüdür. Ne siteler kullanıcının kimlik bilgilerine ulaşabilir ne de devlet kullanıcıların takma isimlerine ulaşabilir. Bu yazıyı görselle desteklemek isterim ama elimde gerekli araç yok. Yardımcı olabilecek olanlarla bir ara iletişime geçerim.

Bir sonraki yazı için tıklayınız.

Sanal Kimlik

Siteme Openid ekleme konusunu düşünürken uzun süredir düşündüğüm bir mesele tekrardan canlandı. İnternet o kadar hızla büyüyor ki içindeki verileri kontrol etmek gün geçtikçe zorlaşıyor. Sosyal ağlar, topluluklar, bloglar, her kesin açabildiği wikiler. Bu kadar yoğun bir bilgi bombardımanın ardında ihtiyacımız olan doğru veriyi alıp bilgiye ulaşmak imkansız hale gelebiliyor.
Bu sorun sadece sanal ortamda değil televizyonlarda, gazetelerde ve diğer medya unsurlarında da baş gösteriyor. Özellikle Amerikan televizyonlarında ki ekonomi ve politika programlarını seyrettikten sonra dünyanın ne büyük bir tehdit altında olduğunu bir kez daha kavrıyorum.

Ama şimdilik konumuz bunlar değil. Sadece internete yoğunlaşalım… internetin gücü diğerlerini ortadan kaldırmaya yeter. Şimdi bir kaç örnek vereyim mesela bugün başıma geldi bir kaç örnek kod aynı yerden alınmış ama eksik geçirilmişti. Ya da bazen yanlış olur sonuç olarak işime yaramayan bir bilgiyi bulmak için site site dolandım. Kaynak siteler öyle kötü ortamlarda değildi. Alanında uzman kişilerin yazdığını düşündüğümüz çeşitli metinler kullanıcıların hizmetine sunulmuştu ama sonuç olarak bana lazım olan kodun işime yaramayacağını uzun süren araştırmanın sonunda fark ettim. Bahsettiğim o uzun süre 10dakika da olsa eğer benim gibi 100 kişi varsa iş gücü kaybını hesaplayın da görelim. Başka bir kaynak direkt yalan haber yazıyor, kimisi iftira atıyor. Sadece kodlarla sınırlı değil habercilik ve eğitim kisfesi altında yanlış bilgi veren dolu kaynak var.

Aslında bilgi veren dememek gerek. Yanlış veri ileten araçlar olarak onları sıfatlandırmak gerek. Zira veri anlamlı değilse bilgi değildir. Belki şuan bende saçmalıyorum ama burası bir kaynak sitesi değil kişisel günlük 🙂 Neyse…

Openid desteğini araştırırken aklıma Kore de uygulanan sistem geldi. Yanılmıyorsam sanal vatandaşlık kimliğiniz sanal işlemlerde kullanılabiliyordu. Bu şekilde herhangi bir yasa dışı faaliyette bulunduğunuzda hemen tespit ediliyor ve cezalandırılabiliyordunuz. Bunun yanında mesela fake hesap dediğimiz sahte hesaplar aracılığıyla insanları rahatsız etme olanağınızda ortadan kalkıyordu. Mesela bir oyun beta testine başlıyor. Her vatandaşa 1 hesap alma hakkı veriyor ve böylece ikinci üçüncü hesaplar alıp oyunu şişirmesi engellenebiliyor. Üstelik oyuncu oyunda hile yaparsa oyundan uzaklaştırılıyor ve bir daha giremiyor.

Benim istediğim işte T.C. Kimlik Numarasının sanal alemde bu şekilde kullanılabilmesi. Devlet bize bu bilgileri kontrol etme ve saklama hakkı tanısın. Tıpkı OpenId gibi Türk sitelerinde kullanabileceğimiz bir vatandaşlık numarası olsun ve bunu kontrol edebilelim. Belli bir sertifikasyon sistemi getirilsin. Bu kimlik numarası kaydını alan ve güvenli bir şekilde saklayan sitelere bu sertifikalar dağıtılsın ve siteler bu sertifikaya sahip olup / olmayan şeklinde sınıflandırılsın. Bir sonra ki aşamada bu siteleri düzenli olarak kontrol edecek bir topluluk oluşturulsun ve sertifika verilen sitelerde ki içeriği denetlesin. Uydurma / Çalıntı içerik tespit edildiği takdirde kullanıcılar bu siteleri topluluğa şikayet edebilsin ve sertifikaları elinden alınsın. Bu şekilde çekirdek olarak oluşan bir ağ zamanla gelişip güvenli içerik veren kaliteli sitelerin oluşmasına olanak verebilir. Kullanıcıların güvenini ve sertifikayı elde edebilmek için siteler kendilerine çeki düzen verir ve bizlerde işimizi çabucak hallederiz. Bu çatı elbette Linux altında kurulabilir. Elimizde e-devlet projesi ve Pardus’ta var hani… Yeterli araçlara sahibiz.

Bunu fişlemeye olanak sağlayan bir uygulama olarak görenler olabilir. Ben normal bir internet kullanıcısı olarak herhangi bir yasadışı işe karışmadıktan sonra yaptığım işlerin kayıt altına alınmasına karşı değilim. Birisi bir forumda bana hakaret ederse çabucak cezalandırılsın, cezalandırılmıyorsa da o forumdan uzaklaştırılsın ve bir daha karşıma çıkmasın isterim. Başka birisi benim sitemden yazıları çalıyorsa onu ifşa edebileyim, hakkımı koruyabileyim isterim. Bilmem siz ne düşünüyorsunuz? Önerileri alalım şöyle 🙂

Yazının devamı için tıklayın.

Django Sayfalama Pagination

Düzgün örnek bulmak kolay olmadı bu yüzden bir kaç örneği birleştirip kendi siteme göre çözümlemeler yaptım. Örneği burada paylaşıyorum böylelikle sizlerde kendi sorunlarınızı çözebilirsiniz.

view.py de şunları yapıyoruz. tüm dosyayı kopyalamadım çünkü çok uzun sadece bahsi geçen kısım şöyle olacak:


#normal view modüllerine şu eklenecek
from django.core.paginator import Paginator,InvalidPage, EmptyPage

def index(request, page=1):
 list = pnews.objects.all().order_by('-pdate')
 paginator = Paginator(list, 5)
 
 try:
  results = paginator.page(page)
 except(InvalidPage, EmptyPage):
  results = paginator.page(paginator.num_pages)
  
 return render_to_response('news/homepage.html', {"results":results})

urls.py şu satırı ekledim:


url(r'^news/(?Pd+)/

Burada yazdığımız satır şu işe yarıyor urlmiz/news/1 şeklinde kaçıncı sayfadaysak onu gösteriyor.

template dosyamızı şu şekilde düzeltiyoruz:

 
{%if results.has_previous%}
previous
{%endif%}
Page {{results.number}} of {{results.paginator.num_pages}}

{%if results.has_next%}
next
{%endif%}

 

Burada toplam kaç sayfada olduğumuzu gösteriyoruz. Bulunduğumuz sayfanın öncesi varsa öncesine, sonrası varsa da sonrasına link veriyoruz. Normalde düz liste olunca 1 yazılırdı ama pagination yapınca 2 ile verileri çekiyoruz bunuda belirtmiş olayım.


{% for pnews in results %} 1

{% for pnews in results.object_list %} 2

Ek:Tagların bazıları görünmüyor mouse ile seçip urllere bakın elimden gelen bir şey yok bloggerdaanca bu kadar kod yazılıyor.

, 'cms.news.views.index', name='gmsnews'),

Burada yazdığımız satır şu işe yarıyor urlmiz/news/1 şeklinde kaçıncı sayfadaysak onu gösteriyor.

template dosyamızı şu şekilde düzeltiyoruz:


Burada toplam kaç sayfada olduğumuzu gösteriyoruz. Bulunduğumuz sayfanın öncesi varsa öncesine, sonrası varsa da sonrasına link veriyoruz. Normalde düz liste olunca 1 yazılırdı ama pagination yapınca 2 ile verileri çekiyoruz bunuda belirtmiş olayım.


Ek:Tagların bazıları görünmüyor mouse ile seçip urllere bakın elimden gelen bir şey yok bloggerdaanca bu kadar kod yazılıyor.

The Order Of The Stick


Paylaşacağım diğer bir web comic ilk başladığım seri olan order of the stick. Yıllardır yayında olan bu seri Rich Burlew’in elinden çıkmakta. Sitesi GiantITP aynı zamanda ErfWorld’ün birinci kitabına ev sahipliği yapmıştı. FRP ve DnD dünyasına eğlenceli bir şekilde yaklaşan seride aynı zamanda çok sağlam bir konu var. Bazı bölümler için efsanevi diyebilirim. Uzun yıllardır sürdüğü için karakterler bizden birisi gibi oldu. Konusunu kısaca anlatmak gerekirse bir grup kahraman kötü lichi durdurmak için maceraya başlarlar. Yolda önlerine gelen rakipleri aşarken onları bekleyen yeni düşmanlar ve tuzaklardan habersizdirler. Ama ne olursa olsun onlar bizi güldürmeyi hep başarır. Şuan 690. sayısı yayınlanmış durumda eğer başlamadıysanız başlayın hemen 🙂 Böylece muhabbet edecek daha çok konumuz olur.
Bu arada ufak bir not ürünlerini şu adresten (mesela son çıkacak kitabı) bulabilirsiniz. Kitabını alamıyorum bari reklamını yapayım yıllardır okuyoruz bir katkımız olsun.