Korkaksın

Deneyemezsin, kabul edemezsin. Hiç etmedin. Etsen farklı olurdun, değişirdin. Ama hayır sen uzakta kalmayı tercih ettin, seyrettin. Seçemedin bir türlü… Yapman gerekenleri yapamadın ve gün geldiğinde, gerçekle karşılaştığında bir kenarda neden diye sorarak kendi kendini yiyip bitirdin.

Ben söylüyorum işte! Korkaksın! Sokağa çıkıp haykıramazsın, yanına, yanıma gelemez bize bakamazsın çünkü biliyorsun işte sen bir korkaksın! Mağlup olmaya, berduş gibi oradan oraya savrulmaya mahkumsun. Çünkü korkaksın!

Kalbin düşündüğünden, hayal ettiğinden çok daha büyük olabilir ama aklın kalbine hükmettikçe mantığını yenemedikçe korkak olmaya devam edeceksin. Senden nefret ediyor, seni seviyor ve reddediyorum.

Gizli Reklam

Geçen gün Pacific dizisinde dikkatimi çekti yunan lobisinin bazı izleri. Zaten Amerikan sinemasının her bir ürününde ağır derece olan bu lobicilik, reklamıcılık faliyetleri bu dizide nedense pek bir gözüme battı. Düşünsenize belki yüzlerce film izlemişizdir, altlarında deli gibi propaganda yapılıyor. Dizilere bakıyorsunuz, mesela çok sevdiğim CSI:NY, tam bir propaganda dizisi… Teknolojilerini, memeleketlerini, politikalarını çok güzel tanıtıyorlar ve bu bilinç altımızı bir güzel etkiliyor.

Bunu eleştirmiyorum. Bunu yapabilmek ve satabilmek büyük bir başarı. Mühim olan bunlardan nasıl korunabileceğimizi bulmak. Ve mümkünse karşı propaganda yapabilmek. Okumak, kendini geliştirmek yeterli mi? Yoksa etkilenmemek mümkün değil mi? Tartışmak gerek… Sinema, televizyon, müzik bunlar vazgeçilmez zevklerimiz ama tehlikenin farkında mıyız?

Yolcu – Çırak

Seversen eğer onu kaybetmekten korkarsın.
Korku aklını köreltir, gücünün kontrolünü kaybolur.
Onu kaybedersen kendini veya etrafındakileri yokedersin.
Asla sevme, asla kaybetme, kendini hep koru.

Belki sevgi olmazsa kontrol etmemiz için bir sebep olmaz.
Sevgi olmazsa biz gücü değil, güç bizi kontrol eder.
Kontrolü elimizde tutmak için sevgiyi bir araç olarak kullanabiliriz.
Biliyorsun, sevdiğimizi korumak için.

Bu çok riskli, gereksiz riskleri alamayız.
Seviyor taklidi yapabilirsin, tıpkı sarhoş taklidi yapıp
insanların arasına karıştığımız gibi seviyor taklidi yapıp
onlarla birlikte olabilirsin ama asla sevme.

Bunu denemenin de bir risk olduğunu unutmayın hocam.
Duygularla oyun olmaz, belki sizin kadar tecrübeli değilim ama
bunu biliyorum. Eğer oyuna kendinizi fazla kaptırırsanız gerçeğe dönüşür.

Merak etme evlat, böyle bir şey olursa seni öldürmek için orada bekleyen
birileri mutlaka olacaktır. Her zaman oldu, her zaman olacak.
Yolcunun kaderi bu…

İnsanlar

İnsanları severim. Bozulmamış saf, namuslu, dünyada ki kötülerin farkında olmayan, ufak şeyleri düşünen ama büyük hayalleri olan insanları. Bir minibüse bindiğimde ya da vapura hatta sokakta yürürken onları sürekli seyrederim. Normal bir vatandaş, yılların yüzüne getirdiği çizgilerle o kadar masumca bakar ki size. İşte o adam için iyi olmak, çalışmak istersiniz, onun hayatına onun gibi insanların hayatına bir şeyler katabilmek için çalışırsınız, sabredersiniz.

Yeni bir çift gördüğümde onları seyrederim, onlar ve kendim için mutlu olurum. Onların mutlu olması beni de mutlu eder. Onların hayalleri, kuracakları aile bana ilham kaynağı olur. O iki gencin yetiştirecekleri çocuklar belki de ileride benim yaşamıma pozitif bir katkı sağlayacaktır, iyilikleri ile büyüyecek çocuklar tüm insanlığın geleceğini garanti altına alacaklardır. Onlar için çalışırım, onların çocukları için çalışırım. Çünkü onlar uğrunda mutlu olmaya değen insanlardır, masumdurlar.

Ama bazıları vardır, kötüdürler. İçlerinde ki ışığı kaybetmişlerdir… negatif enerjilerini etrafa yayıp bizleri de mutsuz ederler. Kötülük yaparlar, masumları kirletirler. Onlar… onlar için üzülürüm. Ama çalışmaya devam ederim. Başlarına ne geldiğini bilmem çünkü, güvenmeye çalışırım onlara, yardım ederim. Belki bir fırsat verilse iyi olmayı seçerler, onlarda masumiyetlerini olmasa da içlerinde ki ışığı tekrardan kazanabilirler, belki… O ışığı tekrardan bulurlarsa başkalarını mutsuz etmeyi bırakırlar tekrardan mutlu olurlar değil mi?

İşte her zaman olmuyor böyle. Üzüntü bazen giderek artıyor. Karanlık onları yutup kaybolmuş birer ruh haline getiriyor. Kaybolduklarını bilmeden kendilerinin iyi olduğunu düşünerek etraflarına kötülük saçmaya devam ediyorlar. Gittikçe daha fazla insanı kendilerine çekiyor, umudumuzu tüketiyorlar. Çok şey mi istiyorum? Çok mu safım? Çok mu iyiyim?

İyi olmadığımı biliyorum, bunu asla kabul edemem. Kötülük yapmasam da yapabileceğimi biliyorum, bir gün bende karanlığa düşebilirim ama ya o insanlar? Onlar gerçekten kötü mü? Kızmalı mıyım onlara? Yoksa acımalı mıyım? Ümidim kalmayana kadar çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğim peki ya sonra? Sonra bana ne olacak? Her şey bittiğinde?

Sınavlar

2010-KPSS Lisans 10.07.2010 ve 11.07.2010 tarihlerinde sınavlar olacak. 10-21 Mayıs arası başvurular var. Başvuru ücretleri: 1 Otr: 35 TL, 2 Otr: 55 TL, 3 Otr: 75 TL,4 Otr: 95 TL

2010-KPDS Sonbahar Dönemi 07.11.2010 tarihinde sınav, ücreti ise 40TL.

2010-ALES Sonbahar Dönemi 28.11.2010 tarihinde sınav, ücreti ise 40TL.

Hata Durumları

Hata raporlama sürecinde hataların durumları hakkında görüş bildirmemiz gerekir bunlar ve açıklamalarını şöyle sıralayabiliriz:

Yeni(New): Yeni bir hata raporlandığı ilk ilk olarak bu etiketle durur. Herhangi birisi inceleyip hakkında yorum yapana kadar bu şekilde kalır.

Doğrulandı(Verified): Hata QA ekibi tarafından doğrulandıysa bu geliştiricilere bildirilir. Eğer projenin QA ekibi yoksa bu işle direkt olarak geliştiriciler ilgilenir.

Ertelendi(Deferred): Hata çok acil değilse ve inşa edilmekte olan sürüme yetişmeyecekse düzeltilmesi ertelenebilir. Genelde bir sonra ki yamada bu tarz hatalar düzeltilebilir. Düzeltilmesi daha uzun sürecekse bu etiketle kalır ya da daha sonra hatırlatma(remind) ya da sonra(later) gibi etkiketler alır.

Atandı(Assigned): Proje lideri hatanın düzeltilmesi için belli bir geliştiriciye atama yaptığında bu etiket kullanılır.

Çözüldü(Fixed): Geliştirici hatayı çözdüğünü bu şekilde bildirir. QA ekibi teste başlar.

Hata Tekrarı(Duplicate): Eğer daha önce girilmiş bir hata raporu tekrarlanmışsa bu şekilde etiketlenir.

Yeniden Üretilemedi(Could not reproduce): QA ekibinin bildirdiği hata ile tekrardan karşılaşılamadıysa bu durum bildirilir. Duruma göre QA test aşamalarını kontrol eder ve hatayı tekrardan üretip geliştiriciye geri iletir.

Geri Bildirim(FeedBack): Geliştirici hatanın nasıl oluştuğu konusunda yeterince bilgilendirilmemişse bu etiketi kullanır. Hatanın oluşum süreciyle ilgili ayrıntılı bilgiler aşama aşama geliştiriciye iletilmelidir.

Yeniden Açıldı(Reopen): Hata çözüldü olarak işaretlenmiş olmasına rağmen QA ekibi sorunun varlığını tespit ederse tekrardan bildirim yapar ve düzeltilmesi için çalışmalara başlanır. QA’in işi düzeltildiği söylenen hatanın düzeltildiğinden emin olmaktır.

Geçersiz(Invalid):
Hata olarak bildirilen sorun bir hata değilse geçersiz olarak işaretlenebilir. Genelde kullanıcılardan gelen eksik bilgiden kaynaklı sorunlar bu şekilde etiketlenir. Bu noktada topluluğa veya destek birimlerine pas atılır.

Kapalı(Closed): Eğer hatanın giderildiği QA ekibi tarafından onaylanırsa hata kaydı kapatılır.

QA ve Geliştiriciler

QA ile Geliştirici ekibi arasında iletişim kritik öneme sahiptir. Bu iki ekibin ne yaptıkları konusunda bir birlerini sürekli haberdar etmeleri ve günlük toplantılarda bir araya gelmeleri test süreçlerinin ve hata takibinin verimli bir şekilde ilerlemesine büyük katkı sağladığı bir gerçektir. Her iki ekibinden bir birlerinden beklediği bazı şeyler vardır. Bunları nerede dile getirecekleri ve nasıl iletecekleri de ayrı bir sorundur. Klasik hata takip sistemlerinin yanında anlık düzenlemelerinde yapılabilmesi için farklı iletişim kanalları kullanılmalıdır. İletişim bu gibi konularda anahtar kelimedir.

QA ekibinin geliştiricilerden beklentisi başlangıçta ürünün ne olduğunu öğrenmektir. Eğer ürünün fikrinin ortaya çıkışından itibaren QA ekibini işin içine katıp SCRUM yönteminde ki gibi esnek bir gelişim süreci işlerseniz buna gerek olmayabilir ama hazır bir ürünü belli bir aşama kat ettikten sonra test edecekseniz ürünün ne olduğunu ve müşteriye nasıl sunulması gerektiğini QA ekibine anlatmanız gerekir. Aksi takdirde neyin doğru neyin yanlış olduğunun kararını vermek için QA ekibi tekrardan size dönmek zorunda kalır. Kullanıcılar tarafından ürünün özelliği sanılan bir konu geliştiriciler açısında bir hata olarak kabul edilebilir. Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için kontrol süreçlerine başlamadan önce ürün hakkında ayrıntılı bilgi QA ekibine verilmelidir.

QA için yararlı olabilecek bir diğer hususta olası hatalar konusunda geliştiricilerin görüşleridir. Karmaşık sistemlerde hatalara daha sık rastlanılır ve geliştiriciler daha programlama aşamasında nerelerde sorun olabileceği tahmin edebilirler, bunların önceden bildirilmesi QA ekibinin bu konulara yoğunlaşıp bu alanları iyice incelemesine olanak sağlar. Eğer bir hata bulunmazsa geliştiricilerin hata çıkma korkusuda giderilmiş olur.

Bir hata bulunduğunda bunun raporlanmasının ardından hızlı bir şekilde cevap verilmesi ve giderilme aşamalarının ne durumda olduğunun da QA ekibine bildirilmesi gerekir. Bir hata giderildiyse öncelikle bu bildirilmeli, düzeltiliyorsa ne kadar sürede düzeltilecek, geliştiriciler ne aşamadalar bunların hepsi bildirilmeli.

Benzer şekilde ürün üzerinde bir değişiklik yapılacağı zamanda QA ekibine anında haber verilmelidir. QA ekibinden habersiz bir değişiklik yapılması “bu değişiklik önemsiz ya da ufak görülse dahi” kritik hatalara yol açabilir. Ummadık taş baş yarar sözü kulağa küpe olmalı ve yapılan her değişiklik QA ekibine bildirilmelidir. Karmaşık ürünlerin gelişim sürecinde ufak değişikliklerin olmaması gereken alakasız hatalara yol açabileceği unutulmamalıdır. Gelecek olan güncellemeler, değişiklik notları, güncelleme takvimleri QA ekibine ivedilikle iletilmelidir. Bu şekilde ekipte kendini bu değişikliklere göre ayarlar ve zamanı geldiğinde uygun testleri yapabilir.

QA


QA, Quality Assurance departmanı ürünün toplam kalitesinin ve müşteriye uygunluğunun arttırılmasıyla ilgilenir. QA Ürün veya hizmetlerin düzenli olarak farklı açılardan gözetlenmesini yapar ve kalitenin arttırılması için çalışır. QA ekibi bulunan hataların raporlanması ve düzeltilmesinin takibini yapar. Görevlerin yapılıp yapılmadığını kontrol eder. Bu süreçlerin uygulanmasında gerekli uygulamaları(yazılım) kullanırlar veya bizzat kendileri geliştirilmesi için çalışırlar. Acil durumlarda ürün veya hizmete müdahele ederek bakıma alınmasını sağlayabilirler.

Kullanıcı beklentilerini ölçmekte QA’in görevleri arasındadır. Çünkü beklentileri bilmeden bu beklentileri karşılamak için neler yapılması gerektiği bilinemez. Kaliteye ulaşılmasında en sık kullanılan yöntemlerden birisi Shewhart Cycle’dır. İkinci dünya savaşı sonrası dönemde Dr. W. Edwards Deming tarafından geliştirilen bu yöntem 4 aşamadan oluşur:

Plan – Amaçlanan hedefe ulaşmada gerekenlerin ve uygulanacak yöntemlerin belirlenmesi,
Hareket – Belirlenen süreçlerin uygulamaya konulması,
Kontrol – Uygulanan süreçlerin takip edilerek analizinin yapılması,
Eylem – İstenilenlere ulaşılmamışsa gerekli değişikliklerin yapılması.

QA bu süreçler boyunca çeşitli bilgilerden ve geri dönüşlerden faydalanmak zorundadır. Elde edilecek ürün için gerekli iş ve malzemelerden ürünün üretilmesinin ardından gelen kullanıcı şikayetlerine kadar bir çok veri değerlendirilmek zorundadır.

Yazacak Bir Şey Bulamayınca

Yazacak bir şey bulamayınca etrafına bak. İnsanları, dünyayı seyret, onlar senden rahatsız olsun, izlendiklerini bilsin, bir tarafları kalksın ama izlemeye devam et. Sadece güzel şeylere değil, çirkinliklere de bakmayı bil. Hislerini aç, gözlemleme, tecrübe etme sadece gözlerle olmaz. Bilmediğin şeyleri dene, hisset. İnsanları dinle, her yerde kulakların açık olsun. Acı nedir bil, üzüntü nedir öğren. Bilmediğin bir şeyi yazamazsın. Bilmiyorum diye insanları kandırmaya çalışabilirsin ama kendini kandıramazsın. Bildiğini ve yazman gerektiğini sende biliyorsun. Hatta bunun bir görev olduğunun farkındasın. Yazacak bir şeyler bulamazsan oturup yazmaya başlamamışsın demektir. Yazmaya başlamalısın, yazmalısın, çünkü ancak o zaman devamı gelir. Sökük iplik gibi yazılar parmaklarının arasından akıp gider ta ki geride senden bir şey kalmayana dek.