Yazacak bir şey bulamayınca etrafına bak. İnsanları, dünyayı seyret, onlar senden rahatsız olsun, izlendiklerini bilsin, bir tarafları kalksın ama izlemeye devam et. Sadece güzel şeylere değil, çirkinliklere de bakmayı bil. Hislerini aç, gözlemleme, tecrübe etme sadece gözlerle olmaz. Bilmediğin şeyleri dene, hisset. İnsanları dinle, her yerde kulakların açık olsun. Acı nedir bil, üzüntü nedir öğren. Bilmediğin bir şeyi yazamazsın. Bilmiyorum diye insanları kandırmaya çalışabilirsin ama kendini kandıramazsın. Bildiğini ve yazman gerektiğini sende biliyorsun. Hatta bunun bir görev olduğunun farkındasın. Yazacak bir şeyler bulamazsan oturup yazmaya başlamamışsın demektir. Yazmaya başlamalısın, yazmalısın, çünkü ancak o zaman devamı gelir. Sökük iplik gibi yazılar parmaklarının arasından akıp gider ta ki geride senden bir şey kalmayana dek.