Bir önceki yazıda ekonomik krize giriş yapmış ardından bunun özgür projeler üzerine etkisinden bahsetmiştik. Bu yazıda ise yeni fırsatlar neler olabilir neler yapılmalıdır onun üzerine duracağız. Sabah saatlerinde ekonomide önlem olarak açıklanan paketlerden beşincisi duyuruldu. Yine vergi indirimleri geldi. İçlerinden bizi ilgilendiren Bilgisayar, Bilişim ve Büro makinalarında alınan verginin %8’e indirilmesi. Bana göre bu oran bile çok. Kabul ediyorum belki dünyanın en pahalı ülkesi değiliz ama en pahalılardan birisi olduğumuzu söyleyebiliriz. En pahalı interneti kullandığımız yönündeki haberlerden sonra biraz araştırma yapmıştım doğru hatırlıyorsam birinci Kazakistan’dı. Ülkemiz ihracatını ne kadar geliştirirse geliştirsin kazancımız düşük oluyor. Özellikle elektronik ürünlerde, elektrikli ev aletlerinde hatta taşıt sektöründe ana parçaları biz üretmediğimiz için sadece ufak bir paya sahip oluyoruz. Yurt dışından gelen parçaları birleştirip satmayla elde edilen kazanç ile ürünün ilk maddesine sahip olup satma arasında fark var.
Küreselleşen dünyada Çin, Hindistan gibi yeni güçlere karşı yüksek vergi oranları ve işçilik ücretleri ile rekabet etmek imkansız. Yüksek nüfusları sayesinde işçilik o kadar ucuzki onlarla rekabet etmek için ya kendi işçilerimizin maaşlarını kesecez ya da üretilen malın kalitesinden vazgeçecez. İki hareketin sonucuda acıtır. Büyük düşünen bir Türkiye kaliteli mallar üretmeli ve işçilerine hak ettikleri yüksek geliri sağlamalıdır. Bunu başarabilmek içinde öncelikle maliyetler kısılmalı ardından gerekli teknik eğitim verilmeli. Şu alınan vergilere bakın, %18 üstüne ÖTV falan… Böyle maliyetler varken küresel aktörler Türkiye ye niye yatırım yapsın? Serbest Ticaret Bölgeleri, Tekno Kentler bir yere kadar…
Kriz acıda olsa zayıf şirketleri götürecek. Yapılan yanlışları düzeltmek zorunda kalan küresel ekonomi yeni bir yapılanmaya gidiyor. Tahminimce düşük-orta kalite ürünlerin üretimi giderek doğuya kayarken yüksek kaliteli ürünleri dünyanın batı kesimi üretecek. Türkiye bu iki kutuplu dünyanın yine tam ortasında yer alacak ama önlem alınmazsa ikisine de katılamayabilir. Teknoloji gerektiren kaliteli ürünleri ortaya çıkarabilmek için teşvikler arttırılmalı. Özgür yazılımlarda bu noktada gittikçe önem kazanacak ama içlerinden sadece en iyi olanları ayakta kalacak. Batı devletlerinin ufak adımlarlada olsa özgür yazılımlara geçtiklerinin haberleri geliyor. Çoğu kurum, göç işlemlerinin maliyetlerini düşünmeden gelecek için özgür yazılımlara geçecek. Bu kurumlar özgür yazılımlara geçmek için bu alanda uzman firmalara ihtiyaç duyacak. Yeni fırsatlar dediğim bu 🙂 Özgür yazılımlara geçtikçe bu alanda ki ihtiyacı karşılamak için yeni firmalar doğacak. Linux nedir bilmeyen, hayatında windowstan başka işletim sistemi kullanmamış firmalar bu ihtiyaçları gidermede yetersiz kalacaktır. Geçiş işlemlerinin tamamlanmasından sonra bu sefer kurumsal destek ihtiyacı doğacak ve bu ihtiyacı gidermek için yine özgür firmalar aranacaktır. Elemanlarını özgür yazılımlar için hazırlamak isteyen firmalar bu konularda onları eğitecek yeni kurumları arayacak! “Linux sertifikası verilir” gibi ilanlara hazır olun.
Kısaca Göç, Destek ve Eğitim başlıklarında yeni fırsatlar ortaya çıkacak diyebilirim. Bunun yanında ülkeler yazılım sektörüne daha fazla yoğunlaşacaktır. Yazıya başlarken direkt ilk maddeyi dışarıdan aldığımız için kazancımızın az olduğundan bahsetmiştim. Yazılım sektöründe ise eğer özgür yazılımları kullanıyorsanız böyle bir gideriniz olmayacaktır. Tamamen kendi ürettiğiniz, dışa bağımlı olmayan modüllerden oluşan yazılımların pazarlaması araba ve buz dolabı satmaktan daha kazançlı olacak. Bu aşamada kaliteli eleman bulmak için eğitim sektörümüzde değişikliklere gidilebilir. Bunun yanında firmaların bilgisayar, elektrik, internet bağlantısı gibi ihtiyaçlarını karşılarken ödedikleri vergiler düşürülerek gerekli olan hammadde üzerinde ki yükler azaltılırsa türk yazılımcıların batıdaki meslektaşları ile kıyasıya bir mücadeleye gireceğinden eminim.
Kendi açımdan özel olarak oyun sektörünede özel olarak ilgi gösterebilirim. Ne kadar kriz olursa olsun, oyunlar oynanmaya devam ediyor. Şimdilik oyun satışlarıyla ilgili bir rapor görmesemde online oyunların tartışıldığı forumlar hala hareketli. Ülkemizde oyun sektörü yeni yeni oluşuyor… Mount & Blade gibi türk yapımı oyunların çoğalması yazılımcılarımız için gerekli tecrübeyi sağlayacaktır. Ondan sonra belki Blizzard’a kafa tutacak oyunlar çıkarabiliriz(zor :D)
Oyun sektörüde başka bir yazının konusu olsun.